Ardahan tarihinin en heyecanlı gününü yaşadı…

Kategori: ARDAHAN HABER Güncelleme: 8.8.2016 09:25:58 Toplam 39 defa okunmuştur.

“Darbeye hayır, demokrasiye evet” mitingine kalabalık halk topluluğu katıldı

 

 

Darbeye karşı başlatılan “Demokrasi ve özgürlük nöbetleri” sonrasında, Bütün Türkiye’de olduğu gibi, Ardahan’da da dün oldukça heyecanlı bir gün yaşanmış ve düzenlenen “Darbeye hayır, demokrasiye evet” mitingine kalabalık halk topluluğu katılmıştır.

15 Temmuz’da gerçekleştirilen hain darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine başlayan demokrasi nöbetleri, Ardahan’da düzenlenen “Demokrasi ve Şehitler” mitingiyle taçlandırıldı.

Ardahan’daki mitinge Vali İbrahim Özefe, AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay, Belediye Başkanı Faruk Köksoy, Ardahan’a yeni atanan 25’inci Hudut Tugay Komutanı Tuğgeneral Hasan Kaymaz,  birçok kurum Müdürleri, ilçe Kaymakamları,  Belediye Başkanları, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile binlerce  vatandaşlar katıldı.

Mitingde Valimiz İbrahim Özefe, Milletvekilimiz Prof. Dr. Orhan Atalay ve Belediye Başkanımız Faruk Köksoy birer konuşma yaptılar.

Açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Faruk Köksoy, “Bugün yirmi üçüncü günü dolan hain darbe teşebbüsünde sağına-soluna bakmadan ben varım diyerek meydanlara yürüyen aziz milletimizle hainliğe karşı koyan değerli hemşerilerim sizlere çok teşekkür ediyorum saygılarımı sunuyorum. Bu topraklar çok hain gördü, ama hainlerin yanına bir şeyin kalmadığını hepimiz biliyoruz. Hainliğe niyet olunca hainlerin arkasına geçen başka karanlık güçlerde çıkıyor ve öyle oldu. Bu hain teşebbüsün başı 40 -50 yıl boyunca mensuplarını kandırdıklarına, köleleştirdiklerine dininizi yaşamayın dedi. Namaz kılmayın dedi, oruç tutmayın dedi, bir gün devleti ele geçireceğiz, biz en güzelini yapacağız dedi. Evet, hainlik işte böyle bir şey sonuçta rezillik var. Karanlık güçler, emperyalist güçler böyle hainliği yalnız bırakır mıydı? Ülkemizin bütün stratejik kurumlarına, başta Peygamber ocağına, milletimizin göz bebeği Türk silahlı kuvvetlerine sızmaya çalıştılar. Türkiye’nin en stratejik kurumlarına, Türk Telekom Kurumuna, iletişim kurumuna, Emniyet Müdürlüğümüzün kurumlarına, istihbarat teşkilatlarına sızmaya çalıştılar ve sızmayı ta baştan kafalarına koymuşlardı ve vergilerin adını da sızıntı koymuşlardı. Evet, ona fırsat vermedi milletimizin derin feraseti, bu darbe teşebbüsüne, bu hain teşebbüse ve bu hain niyete fırsat vermedi. Ülkemiz ve milletimiz bu hainliğe, bu hain teşebbüslere karşı aslında tecrübelidir. Çanakkale’de de öyle olmadı mı? Çanakkale’de o gün dünyanın en büyük güçleri, en büyük orduları, en büyük koalisyonu bir araya getirerek o gün için bitme noktasında olan milletimize saldırmadılar mı? Bütün dünyaya örnek olmuş Çanakkale savunmasını yaptık, kazandık ve rezil olup gittiler. Bugün bu teşebbüs Çanakkale’nin Sevr’in, Mondros’un ülkemizin işgalinin ve parçalanmasının bir teşebbüsüydü. Milletimizin aslında ve genetiğinde olan bu teşebbüs, bu hainlik tehlikede olma hissiyatı ile tepki meydanlara taştı. Sayın Cumhurbaşkanımızın daveti ile meydanlara aktınız, caddeleri doldurunuz, hava meydanlarını doldurunuz, davetine hiç kimse sağına-soluna bakmadan hemen meydanlara fırlayarak gitti. On binler, yüz binler bu darbe teşebbüsü, bu Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki kahraman sizin evlatlarınızla birlikte Emniyet Genel Müdürlüğümüzün, polislerimizin içinde sizin evlatlarınızla birlikte bu  köleleşmiş zihniyete karşı hep birlikte el birliğiyle gönül birliğiyle bu darbe teşebbüsü savuşturuldu. Evet şimdi bu emperyalist devletler, emperyalist karanlık güçler çok üzgünler, çünkü bu darbe savuşturuldu ve başarısız oldu diye. Bugün ülkemizde, bütün şehirlerimizde on milyonlar tarihe not düşüyor, tarihe örnek oluyor, bütün mazlum insanlara İslam coğrafyasına örnek oluyor. Birliğin, dirliğin örneğini veriyor, kendi geleceğinin örneğini veriyor. Bu örneği de sizler Ardahan, Posof, Hanak’dan, Çıldır’ dan, Göle’den köylerden geldiniz, Allah sizlerden razı olsun” beyanında bulundu.

    Milletvekilimiz Prof. Dr. Orhan Atalay, halka

   hitaben yaptığı geniş kapsamlı konuşmasında,

Değerli kardeşlerim, bugün bütün ülkede cennet vatanımızın her bir köşesinde kalpleri vatan için atan, yürekleri özgürlük için tutuşmuş olan bütün kardeşlerimizi serhat ilimizden selamlıyorum.

     Değerli kardeşlerim, 15 Temmuz 2016 bu ülkenin tarihinde ikinci Vaka-i Hayriye’dir. Zarar gördük, üzüldük, kahrettik, silahlı güçlerimizin içerisinde, o kuruluşumuzun temel amaçlarında sapmış düşmana karşı bu cennet vatanı korumakla görevli olanların dönüp namluyu kendi milletine çevirmiş bir kısım hainlere 15 Temmuz 2016 tarihinde bu aziz millet gerek ordu içerisinde, gerek emniyet birimlerinden öyle bir tokat vurduk ki sittin sene bu tokadın acısını unutamayacaklar. Çünkü onlar ihanet ettiler, çünkü onlar havasını soludukları, ekmeğini yedikleri, suyunu içtikleri, her bir karış toprağı binlerce yıldır tertemiz kanlarla yoğrulmuş bu toprağa, bu vatana ihanet ettiler. Nankörlük ettiler ve her nankörün mukadder olan sonunu onlarda yaşadılar. Bir zillet elbisesi giydiler, bu zillet elbisesi ömür boyu onların boynundan düşmeyecek, bu utanç onlara kıyamete kadar yetecektir. Peki ne oldu Ardahanlılar niçin yaptılar bu ülkeye neden kıydılar bu cennet vatana, bu aziz millete neden kıydılar acaba kendi akılları kendi başlarında mıydı yoksa, bu memlekete binlerce yıldır göz dikmiş harici bedbahtların köpekliğini mi yaptılar. Bu topraklara göz dikmiş avcılar vardır, o yüzden bu topraklar azizdir. Yedi düvele karşı savaştık, Çanakkale’yi yaşadık, Sarıkamış’ı yaşadık. Bu topraklar abdestsiz ayak basmayı haram kılan tarihe sahiptir. Bu topraklara ihanet etmeyi düşünmek, hele-hele bu toprakların havasını solumuş, suyunu içmiş insanlar için asla düşünülemeyecek derecede bir aşağılık ve bir ihanettir.

Ardahan’ın vicdanı bu milletin haremi olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin tepeden bombalayan, Genelkurmay Başkanını esir alan, kardeşi kardeşe kırdıran, askeri polisi karşı karşıya getiren bu hainleri Türkiye Millet Meclisinin önünde ipe boncuk dizer gibi dizmek istiyor Ardahanlılar.  Onlara söyleyeceğimiz söz Mehmet Akif’ in ağzından olsun; “Tükürün milleti arkadan vuran darbelere, tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere, tükürün ehli salibin o hayasız yüzüne, tükürün onların asla güvenilmez sözüne”  demiştir. Ehli salib bu alçakları kışkırtan, bunları kendine köpek olarak hizmet ettiren Ehli salib, Ardahan’dan duyun iki yüzlülüğünüzü, maskeli vicdanınızı Ardahanlılar er yada geç indirecektir, Türkiye er yada geç indirecektir. Demokrasiyi kendiniz için bir nimet gibi görürsünüz, kendi medeniyet değeriniz olarak övünürsünüz. Ama benim insanıma, benim coğrafyama, benim toplumuma demokrasiyi çok görürsünüz, refahı, kalkınmayı, zenginleşmeyi çok görürsünüz, birliği, beraberliği, kardeşliği çok görürsünüz, bizi fakirliğe, bizi yoksulluğa, bizi kardeş kavgasına mecbur bırakacak sinsi emellerinizin peşinde gece-gündüz yol teptiğinizi bilmediğimizi sanmayın, biliyoruz bütün ihanetinizi, biliyoruz bütün puştluğunuzu, biliyoruz bütün kahpeliğinizi, o yüzden sözünüze inanmıyoruz. Darbeyi 3 gün sonra, 5 gün sonra kınama mesajlarınızı birer sahtekarlık olduğunu her birimiz biliyoruz. Bizim köpekler beceremedi diye üzüldünüz. Becerselerdi siz kazanacaktınız. Bu millet kaybedecekti. Ama bilesiniz ki düdük çaldığında, tanklar sokaklara indiğinde bu millet kefenlerini giydi tankların önüne yattı, önünde durdu, üstüne çıktı ve sizin sevdanızı, sizin emellerinizi, sizin iştahınızı kursağınızda öyle bir bastırdılar ki şimdi her biriniz kabız oldunuz

21-22 gündür Türkiye’nin her bir köşesinde olduğu gibi Ardahan’ da demokrasi nöbetinde kimse asla yılmadı, yılgınlık nedir bunu göstermedi, yorulmadı uykusuzluğa rağmen önce vatan dedi. Çünkü vatanınız yoksa canınız yoktur, vatanınız yoksa malınız yoktur, vatanınız yoksa arınız, namusunuz yoktur. O yüzden önce vatan. Vatansız kalmanın ne demek olduğunu büyük şehirlerimizde, Avrupa’da, köprü altlarında, sokaklarda yatan Suriyelileri görerek, Libyalıları görerek, Yemenlileri görerek anlarsınız. Allah kimseyi vatansız bırakmasın.

Değerli Ardahanlılar sizi tebrik ediyorum, sizi candan kutluyorum, o gece darbe başladığı an Ardahan’ın vekaletini namus olarak belledim. Çarpışmadan görevimi bırakmayacağıma yemin ederek Meclise giden üçüncü vekilim. Çünkü Ardahan siyasetinde Halit Paşa Ardahan mebusuydu. Bugün kendi insanlarına namlu doğrultanlar Halit Paşaya tahammül edemediler. Halit Paşa meclis kürsüsünde dul ve yetimler için bağlanan aylığa itiraz etti. Efendiler dedi, “Dul dediklerinizin kocaları, yetim dediklerinizin babaları siz burada yaşayasınız diye en aziz değerleri olan canlarını verdiler bu topraklara. Oysa sizin bağladığınız bu maaş o dul ve yetimleri mutlu etmeyecek, kahrettirecektir, ya benim cesedimi çiğnersiniz, yada onlara layık gördüğünüz bu maaş, bu kanun buradan geçmeyecek” dedi ve Meclis çatısı altında hunharca katledildi.

Değerli kardeşlerim, vekaletinizi namusum olarak, boynumun borcu olarak almış bir vekiliniz olarak derhal Meclise gidip, Meclisi açmamız, Meclisi çalıştırmamız, milletimize de Meclisimizden seslenmemiz lazım demiş. Meclise koşmuş, 9 bomba atılırken Türkiye Büyük Millet Meclisine kardeşiniz oradaydı. Hamdolsun Ardahan’ımızda da 3 şehidimiz vardı. Bu alçaklar, bu topraklara binlerce yıldır göz dikmiş, insafsız avcılara hizmet etmekten zevk alan bu köpekler düşündüler ki, tahmin ettiler ki düdük çaldığımızda bu ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı şapkasını alıp kaçacak, bu millet evine kapanıp, kapıyı arkadan örtecek diye düşündüler. Ama gördüler ki bu ülkenin Cumhurbaşkanı şapkasını alıp kaçmadı, kefenini giyip halkını sokaklara, halkını meydanlara, halkını hava alanlarına çağırarak onların başına geçmiş halkıyla, milletiyle birlikte ölümlerin üstüne-üstüne yürüdü. O yüzden o koca yüreğe destek veren, inanarak kendi şehirlerini koruyan, şehirlerinde tanklara geçit vermeyen bu aziz millet her türlü saygıyı çoktandır haketmiştir. Çünkü bu zafer sizindir, çünkü bu onur sizindir, çünkü bu gurur sizindir, çünkü bu izzet sizin izzetinizdir. Sizler izzeti seçtiniz, onlarsa zilleti seçtiler. Ben bu vesileyle bu vatan için, bir iç savaşın eşiğinden dönmesi için, bu memleketin geçmişte kazanılmış yüzyılını heba ettirmemek için, gelecek yüzyılın karanlıklarına bırakmamak için canlarını seve seve vermiş aziz Şehitlerimize cenabı Allah’ tan sonsuz rahmetler diliyorum, Gazilerimize acil şifalar diliyorum.   

Valimiz İbrahim Özefe’de yaptığı

 taktire değer konuşmasında,

Bu meydanı görünce, bu coşkuyu görünce mehter vuruyor tarihi aksetmede de yağdı. Andık yine Fatihle Süleyman’ı, Muradı. Tarih aksediyor. Beyaz kefenini giymiş, atının kuyruğunu bağlamış askerin önüne geçen Alpaslan, hayalimden geçerken şimdi fikrim hercümerç oldu, Selahattin Eyyubilerin, Fatihlerin,  Kılıçaslanların koskoca imparatorluğu omuzlarına yüklemiş gibi o ulu hakan Abdülhamit’in resmini hatırlarsınız ya, hani bütün ağır yükü çekiyor, bütün vesveselerini o muhteşem imparatorluğun üzerine oynuyorlar. İşte o ulu Hakanın, işte o gerçek son halifenin Sakarya’nın, Dumlupınar’ın, Gazi Mustafa Kemallerin, Kazım Karabekirlerin bütün kahramanların ve o alçak darbeciyi alnından vuran o yiğit astsubayımız Halis Temelin ruhu şuanda bu meydandadır.

Yiğit Ardahanlılar, bir seneyi aşkın insanların başına bela olanlara karşı medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar diyor ya hakikatte vahşi olan o dünyaya karşı onların her tülü hilelerine, onların her türlü sömürmelerine karşı mazlumları, masumları koruyan bu milletin inancına, bu milletin değerlerine karşı yapılan alçakça bir darbeydi 15 Temmuz akşamı yapılan. Bu toprakların çocuğu olarak, bu toprakların yiğit insanı olarak, inançlı bir millet olarak bu kahpe darbenin, bu alçaklığın karşısına dikildiniz ve çok şükür bu alçaklığı boşa çıkardınız. Onun için hepinize hürmetlerimi arz ediyorum. Masumların, mazlumların duası sayesinde inşallah bu milletin sırtı yere gelmedi, gelmeyecek.

Yine 15 Temmuz akşamı inançlı bir lider tarih tekerrür ediyordu, ne zamanki inançlı bir lider bu milletin değerlerine saygılı, bu milletin içinden bir lider çıktı, yine o akşam tarih tekerrür etti. Bir işaret üzerine caddelere döküldünüz, sokaklara çıktınız, sağınıza-solunuza bakmadan kim var deyince ben varım deyip sokağa döküldünüz ve o alçaklığı bertaraf ettiniz. İnşallah bu inançla 2023’lere 2071’lere koşacağız. Mazlumların, masumların duası, ümidi sizlerin şecaati, cesareti, gayreti inşallah Türkiye Cumhuriyetini dünyanın en gelişmiş memleketi yapacak. O mazlumlara, masumlara sahip çıkacağız, beklentilerini inşallah en kısa zamanda karşılayacağız. Şehitlerimize Allah’ tan rahmet diliyorum, Gazilerimize acil şifalar diliyorum. Ay yıldızlı al Bayrağımız altında birlik ve beraberliğimizin daim olmasını diliyorum. 

Yasal Uyarı: Yayınlanan haberlerin tüm hakları Ardahan Haber 23 Şubat Gazetesi 'ya aittir. Kaynak gösterilse dahi haberlerin tamamı özel izin alınmadan kullanılmaz. Ancak alıntılanan haberin bir bölümü, alıntılan haberin aktif link verilerek kullanılabilir.
  • KULLANICI ve EDİTÖR GİRİŞİ
  • Facebook veya Twitter hesabınız ile güvenli ve hızlı bağlanabilirsiniz!
  • Gizlilik Sözleşmesi gereği kişisel bilgileriniz üçüncü kişiler ile paylaşılmaz.
  • Facebook ile Giriş Yap  
  • KULLANICI GİRİŞİ
  • Eğer Kayıtlı Kullanıcı Değilseniz KAYIT OL!
  • YORUM YAZ
  • Ardahan tarihinin en heyecanlı gününü yaşadı…