Cunta darbesine
karşı halk darbesi…
Kasım Tırpancı
15 Temmuz akşamı bir grup cuntacı ile Fetocu grubun başlattıkları darbe, demokrasiye sahip çıkmak üzere caddelere dökülen halkın karşı darbesiyle ülkemiz genelinde ve Ardahan’da hüsrana uğratıldı. Darbe sevdalılarının hevesleri milli birlik ve beraberlik seli altında boğulmuş oldu. Bu darbe girişimi, halkın demokrasi zaferinin kanıtladı. Halkımız, bugün olduğu gibi yarın da bu karanlık senar-yolara fırsat vermeyecek bilinç ve güce sahip olduğunu gösterdi.
Ardahan’da yapılmak istenen darbe girişimi, başta Vali İsmet Özefe, Belediye Başkanı Faruk Köksoy, Emniyet Müdürü Selami Hüner ile Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Demirci’nin büyük gayretleriyle engellenmesi sonucunda her hangi bir çatışmaya fırsat verilmemesi memnuniyet verici oldu.
Darbeler daima demokrasiyi rafa kaldırdığı gibi, memleketin gelişmesi ve milletin kalkınmasına büyük hasarlar verdiğini herkes biliyor. Yapılan her askeri darbe, verilen her muhtıra; ekonomik refahın katilidir. Eyer başlatılan darbe gerçekleşseydi ekonomi felç olacaktı, demokrasi ve özgürlükler yok edilecekti, binlerce insanlar zindanlara atılacaktı ve milyonlarca idareciler görevlerinden alınacaktılar.
Devletin zırhlı araçlarıyla, helikopteriyle, uçaklarıyla geçmiş yıllarda yapılmak istenen kanunsuz eylemlerinin aynısını 15 Temmuz’da demokrasiye karşı hukuksuz bir girişim gerçekleşmiş, halkın direnişiyle çok sayıda vatandaşımızın, güvenlik görevlimizin bu hadiseler sırasında hayatını kaybetmesine ve darbecilerin halka büyük bir korku şiddet göstermelerine rağmen, büyük fedakarlıklarla demokrasi ayıbı önlendi ve demokrasi şöleni olarak anılacak bir tarih yazıldı.
Tarihe kara gün olarak geçecek 15 Temmuz akşam, Türkiye Cumhuriyeti, devletimiz büyük bir felaketi atlattı. Yani memleketin kaderi direkten döndü. Demokrasiyi alçakça hedef alan bu darbe girişimi, halkımızın, güvenlik güçlerimizin, siyasetçilerimizin topyekün birlik olması ve sağduyusuyla önlendi.
Devlet düşmanlarına hak ettikleri cevap, canlarını tehlikeye atan halk tarafından verildi. Halkımız bu karanlık tabloyu ülkemize yaşatanlar karşısında susmadı. Halka zulmederek kendi senaryolarını dayatmaya, kendi kirli politikalarını hayata geçirmeye çalışanlar gereken cevabı aldılar. Kuşkusuz ki darbe heveslileri hak ettikleri cezaları da en kısa zamanda alacaklar ve toplumdan dışlanacaklar.
Yapılan her askeri darbe, verilen her muhtıra; ekonomik refahın katilidir. Demokrasinin katilidir. Milletin ve devletin bekası adına koskoca bir kayıptır. İşte bundan dolayıdır ki, halkımız devletin ve hükümetin yanında yer aldı.
Türkiye genelinde olduğu gibi, Ardahan halkı darbenin başlandığı saatten itibaren sabahlara kadar hiç uyumadan binlerce insan şehir merkezinde toplanarak darbeye, hukuksuzluğa karşı dik duruşlarını korkmadan hayatlarını ortaya koyarak sergilemiş ve bu güne kadar büyük kitleler halinde demokrasi nöbetini halen devam ettiriyor.
Ülkemiz ve tüm halkımız büyük bir felaketin eşiğinden dönerek geleceğini ipotek altına almaya çalışan darbe zihniyete karşı Ardahan halkımızın gösterdiği cesur ve yürekli duruşlarına sonsuz teşekkür ediyorum. Milletvekilimiz Prof. Dr. Orhan Atalay’ın önerdiği gibi, 15 Temmuz’un bayram olarak kabul edilmesini diliyorum.