YÖK’TEN HANAK YÜKSEK OKULUNU SORDUM...
HARUN REŞİT ÇENDİK
            Hanak’a Yüksekokul açılması için girişimlerin neden sonuçsuz kaldığını, hemen hemen tüm şartlar sağlandığı halde neden diğer ilçelere açılan yüksekokul en öncelikli hak eden ilçeye açılmadığını vb.. konulardaki sorularımı öğrenmek için Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) başvuru yaptım.
            Yaklaşık 4 ay önce e-posta yoluyla yaptığım başvuruma aradan 2 ay geçmesine rağmen ve konunun Yüksel Öğretim Kurumu’na (YÖK) intikal ettiğini gördüğüm halde herhangi cevap alamamış ve bunun üzerine aynı başvurumu iki ay sonra aynı yöntemle tekrar etmiştim. Yasal süre olarak 30 gün cevap gelmesini bekledim. Maalesef yine aynı şekilde BİMER topu YÖK’e attı ve YÖK’ten herhangi bir cevap alamadım.  Bunun üzerine çareyi BİMER’e telefon etmekte buldum. Madem e-postalarımıza cevap verilmiyor, bakalım telefonda ne diyecekler, merak ettim. Son derece kızgın bir şekilde yukarıda size izah ettiğim şekilde konuyu telefondaki ilgili BİMER görevlisine anlattım. Oradaki yetkili bana hak verip, “Bir e-postada bu mağduriyetinizle alakalı olarak meil atarsanız bizim elimizi güçlendirirsiniz, biz konuyu ivedikle halletmeye çalışırız” dedi. Tamam, dedim ben de. Ve konuyla alakalı bu mağduriyetimizin giderilmesi noktasında bir e-posta daha attım. Çok şükür sonunda 4 aydır beklediğim cevap maille kutuma düştü. Gelen mesajda işlerin yoğunluğundan dolayı cevap verilemediği ve verilen numaralar arandığı takdirde gereken cevapların verileceğini yazıyordu… O numarayı aradım. YÖK’teki memur arkadaşlar görüşmemizin ayrıntılarına geçmeden önce bunları neden uzun uzadıya yazdım onu açıklamak istiyorum. Burası Türkiye… Bürokrasinin fazlaca olduğu bir yer. Olur ya bir gün siz de aynı veya farklı bir konu için BİMER vb. gibi bir yere başvuru yaparsanız işinizin peşini bırakmayın. Aksi takdirde girişimleriniz neticesiz kalabilir.
              Gel gelelim o görüşmemizin ayrıntılarına… Telefona çıkan yetkiliye durumu detaylı olarak anlattım. Birkaç dakika bekledikten sonra ilgili dosyalara ulaştı. Ve dedi ki: “ Ardahan üniversitesi tarafından Hanak ilçesine MYO açılması yönünde şuana kadar 2010 yılında 1 sefer, 2012 yılının 6. ve 7. aylarında 2 sefer olmak üzere toplam 3 kere başvuru yapılmış ve hepsi işleme konmadan iade edilmiştir. Bunun sebebiyse üniversitenin başvuru evraklarını eksik göndermesidir. Yani biz açık ve net bir şekilde MYO kurulması için istenen evrakları belirttiğimiz halde, bize sadece üst yazıyla Hanak ilçesi için MYO kurulmasını teklif etmişler. Evraklar eksik olduğu için haliyle dosya işleme alınamadan iade edilmiş. Eğer evraklar eksiksiz gelmiş olsaydı elbetteki konu değerlendirilirdi. Ve şuan ben size Hanak’a neden MYO açılamayacağından bahsederdim, ya da belki açılmış olurdu, bu görüşmeyi hiç yapmamış olurduk.”  Nasıl ya? Dedim gayr-i ihtiyari… Bu üniversite ilk defa MYO kurmuyor ki böyle acemice bir davranış sergilesin. Hali hazırda 2 tana MYO var iki ayrı ilçesinde dedim. Telefondaki YÖK görevlisi orasını bilemeyeceğini işin Hanak ilçesi boyutunun bu olduğunu söyledi. Hatta MYO açılmasıyla ilgili hangi belgelerin gerektiğini de internet sitemize bakarak görebileceğimi söyledi.  Tam kendisine teşekkür edip telefonu kapatacakken yetkili: “Pardon siz kamu görevlisi misiniz? Belediyeden falan mı arıyorsunuz?” diye bir soru yöneltti. “Yok, hayır. Hanaklı sade bir vatandaşım. Bu MYO ilçem için önem arz ettiğinden araştırma gereği hissettim.” dedim. Yetkili: “ Hım, anlıyorum. Ben teşekkür ederim.” diyerek görüşmeyi sonlandırdı.       

          Burada size en ince detayına kadar anlatıyorum ki aklınıza takılan bir durum kalmasın.   Şimdi Sayın Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan KORKMAZ’a sormak lazım. Gerçekten YÖK’ün dediği gibi 3 sefer yanlış evrak verilmesi sebebiyle mi yıllardır ilçemize MYO açılamıyor? Eğer gerçekten durum böyleyse neden diğer ilçelere hemen açılıverdi? Durumun tersine olduğunu varsayarsak yani YÖK’ün es kaza bana yanlış bilgi verdiğini düşünürsek o zaman Hanak’ın şartları gereği MYO açılamıyor diye bir bahane kalıyor. Peki, çok merak ediyorum Çıldır’ın şartları bizden çok mu iyi? Sayın Rektörümüz 2009 yılında Hanak’a MYO müjdesi vermiş ve üstüne basa-basa en geç 2011 yılında Hanak’a MYO kurulacağını söylememiş miydi? O toplantı da biz Hanaklılar sevinmiştik ve  hatta Belediye Başkanı Taşdemir Çoban’ın deyimiyle 14.12.2009/33 sayılı kararı Hanak için milat kabul etmiştik. Unutanlarımız olabilir, sizden ricam interneti olan bir bilgisayardan google arama motorunu açarak oradaki satır çubuğuna “Rektör Hanak’ta” yazarak o videoyu tekrar seyretmenizdir. Ve geçen 3 yıllık süre içerisinde bir arpa boyu dahi ilerleyemenin verdiği üzüntüyü bir nebzede olsa hissetmemiz lazım ve en azından gelecek nesil için güzel bir Hanak bırakmak istiyorsak. Şahsen ben konuyla alakalı olarak hem Rektörlüğe ve hem de sayın Valimize dilekçemi İstanbul’da da olsam gönderdim. Cevap verilirse burada yine sizlerle paylaşacağım. Kimse kusura bakmasın eğer bu evrak olayının gerçekten elle tutulur bir mazereti yoksa, bu yapılanları Hanak halkı asla unutmayacaktır…                
                                                                                                                                                                                     EN EMİN OLANA EMANET OLUN!